clock December 24,2023
Kuşadası, zeytinliklerin en rahat kurban edildiği kent haline geldi

Kuşadası, zeytinliklerin en rahat kurban edildiği kent haline geldi

Türkiye’nin dört bir yanında kanunlarla koruma altında bulunan zeytin ağaçlarının betona kurban edilmemesi için verilen mücadele kapsamında ruhsatlar iptal edilip, ağaç kesen firmalara ceza yağarken, Kuşadası’nda zeytin kıyımı ara vermeden sürüyor…

Pandemi süresince tarımsal üretimin öneminin yeniden anlaşılmasından sonra değeri yeniden hatırlanan ve korunması için seferberlik başlatılan zeytinlikler, Türkiye’de bir tek Kuşadası’nda hak ettiği değeri bulamadı. Bodum’da istinat duvarı bir zeytinliği tehdit ettiği için her birinin değeri milyonlarca lira ile ifade edilen yazlı sitenin inşaat ruhsatı iptal edilirken, Kuşadası’nda zeytinlikler üzerinde yükselen inşaat sayısı her geçen gün artmaya başladı.

Davutlar’dan Değirmendere’ye pek çok mahallede zeytin ağaçları üzerinde inşaatların yükseldiği Kuşadası’nda kıyımın son örneklerinden biri Yılancıburnu Mevkii’nde yaşandı. Bölgede, bin 320 metre kare büyüklüğünde ve imar planlarına göre 3. derecede arkeolojik sit olduğu anlaşılan arsa üzerindeki çok sayıda ağaç, birkaç gün içinde kesilerek yerine inşaat başladı. Turistik tesis ruhsatlı olduğu ifade edilen inşaat, kısa süre içinde temeli atılıp 2. kat düzeyine yükselirken, bu girişime karşı bazı duyarlı vatandaşlar dışında hiçbir kurumdan ve çevre örgütünden ses çıkmadı.

Yılancıburnu’ndaki otel inşaatı hızla yükselirken bir başka inşaat firması da İkiçeşmelik Mahallesi’nde yaklaşık 20 bin metrekarelik bir zeytinlik üzerinde konut yapmak için kolları sıvadı. Mülk sahipleri ile kat karşılığı anlaşma yaptığı belirlenen firma, bölgenin kendisine ait proje alanı olduğunu duyuran tabelasını asarken, bir taraftan da arsa üzerindeki zeytin ağaçlarının kesimi için hazırlıklara girişti.

Kuşadası’ndaki çevre örgütlerinin tam gaz devam eden bu kıyıma karşı tepkisizlikleri devam ederken, zeytin ağaçlarını korumak için var gücü ile mücadele edilen Bodrum’da yılbaşından bu yana 8 projede 1.611 konut ve 4 otel inşaatının durdurulduğu belirtildi. Durdurulan projelerin önemli bölümünde zeytin ağaçlarına zarar verildiği ve başka imar aykırılıklarının da bulunduğu belirlendi.

Edremit’te ise geçmişte zeytin kesilerek yapılan bir inşaata para cezası verilmesi için mücadele eden Çevre Örgütleri arasına Edremit Ziraat Odası da katıldı. Edremit Ziraat Odası, geçmişe yönelik ağaç kıyımları için verilen para cezalarının arttırılması için Tarım ve Orman Bakanlığı’na çağrı yaparken, bu tür arsalara inşaat ruhsatı verilmemesi için Edremit Belediyesi’ni de uyardı. Antalya’nın Demre ve Bursa’nın Mudanya İlçelerinde de geçtiğimiz mart ayında zeytinlik alanların üzerinde yapılması planlanan inşaatlar için verilen ruhsatlar iptal edildi.

Yanıt Bırak

Yanıtı İptal Et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.

Bizi Takip Edin

Anket

vote-image

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?

17%
83%

Önemli Kategoriler

Son Yorumlar

  • user tarafından Sabiha

    Muhteşem yorummmm

    quoto
  • user tarafından Kuşadalı vatandaş

    by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????

    quoto
  • user tarafından Bahattin Karakaya

    Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.

    quoto