Kasım Yaman Parkı Platformu’nun Belediye Başkanı Ömer Günel’le görüşme girişimleri sonuçsuz kaldı. Günel, parkın korunmasını isteyenleri “istemezukçu” diye tanımlayarak randevu taleplerini reddetti
Kuşadası Belediyesi’nin “düzenleme” gerekçesiyle Kasım Yaman Parkında gerçekleştirdiği yeşil kıyımına tepkiler giderek büyüyor. 2014 yılında dönemin Kaymakamı’nın parkı imara açma girişimleri nedeniyle kurulan Kasım Yaman Platformu, belediyenin talan izlenimi veren çalışmaları nedeniyle yeniden harekete geçti. Değişik mecralarda ağaçların kesilmesine tepkilerini ifade eden platform üyeleri, parkın akıbetini öğrenebilmek amacıyla Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’le görüşebilmek için girişimlerde bulundu. Ancak Günel platform üyelerine randevu vermedi.
Kasım Yaman Platformu dahil Kuşadası’nda sivil toplum hareketlerinde etkin rol alan Murat Yakar, sonuçsuz kalan randevu taleplerini sosyal medya hesabından paylaştı. Paylaşımında Günel tarafından “istemezukçu ve provakötör” olarak suçlandıklarına dikkat çeken Murat Yakar, Kuşadası Belediyesi’nin koruma altına alacağını açıkladığı parktaki tarihi kalıntılarla ilgili de ilginç tespitlerde bulundu.
Murat Yakar, Kuşadası’nda pek çok kesimin büyük ilgi gösterdiği ve yorumlarıyla desteklediği mesajında, girişimlerini ve düşüncelerini şöyle ifade etti:
“Kasım Yaman Parkı bir dönem kamu yararı mücadelesinin gündemi olmuş, parkta yapılaşmayı öngören imar değişikliği Kuşadası'nda kamu yararına mücadele eden arkadaşlarımızın (içinde benim de olduğum) uzun mücadelesi sayesinde bir önceki dönem Belediye Meclisi’nde reddedilmiştir. Mevcut yerel yönetim parkta yapmış olduğu düzenleme çalışmalarıyla ilgili kamuoyuna hiç bir bilgi vermeden ve de düzenleme çalışmaları sürecinde her hangi bir proje veya bilgilendirme panosu veya ilanı koyma gereği duymadan çalışmalarına devam etmiştir.
Parktaki düzensiz çalışmalar ağaçların kesilmesi ve parktaki tarihi kalıntıların iptidai şekilde bir yerler de olması (Adeta atılmışçasına) nedeniyle bu park için önceki dönem mücadele veren kişilerin bir takım eleştiriler getirmesi Belediye Başkanı Ömer Günel’i çok rahatsız etmiş ki, eleştiri ve bilgi almak isteyen arkadaşlarımızı telefon açıp, azarlayarak "İstemezukçu ve Provakatör” ilan etmiş ve de platform olarak randevu talebinde bulunup, bilgilenmek isteyen kişiye "Sizlerle görüşmem" deme gereği duymuştur!
Bu tavır doğru bir yöneticilik tavrı değildir!
Halkçı, demokratik belediyecilik anlayışıyla örtüşmez!
Bu tür eleştirileri haklı veya haksız de olabilir, anlayışla karşılamak ve endişeleri gidermek için diyalog yollarını açık tutmak, bilgi vermek paylaşmak gerekir. Halk birlikteliğiyle yapılmayanların halkta endişe ve önyargı oluşturması, yönetenlerin suçudur.
Söz konusu Kasım Yaman Parkı düzenleme çalışması bittiğinde belki de çok daha güzel bir park olacaktır!
Göreceğiz…”
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.