Gırtlağa kadar borç batağına saplanan Kuşadası Belediyesi’nin geldiği nokta Türkiye İşçe Partisi’ni harekete geçirdi. TİP Kuşadası İlçe Örgütü, Kuşadası Belediyesi’ne verdiği 3 ayrı dilekçeyle, karanlıkta kalan bazı sorulara Bilgi Edinme Kanunu kapsamında yanıt istedi. Verilen dilekçelerin ilkinde Değirmendere Mahallesindeki bazı sokaklarda yapılan sıcak karışım asfaltların kısa süre sonra Enerya isimli doğal gaz şirketi tarafından kesilmesi nedeniyle kamunun büyük zarara uğratıldığı belirtilerek, bilgi istendi.
TİP’in ikinci dilekçesinde ise Kuşadası Belediyesi ile Arya şirketinin, Ömer Günel’in 5 yıllık iktidarı süresince, tapuda Kuşadası Belediyesi’ne kayıtlı kaç adet tarla, arazi ve arsa satıldığını ve bunlardan ne kadar gelir elde edildiği soruldu. TİP’in üçüncü dilekçesinde de Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğü bünyesinde, Günel’in seçimi kazandığı tarihten bugüne kadar yapılan konser, tiyatro, açılış, festival, yarışma gibi faaliyetler için bugüne kadar yapılan ödemelerin toplamını sordu.
Amaçlarının kamudan kaynaklı tüm rantların tekrar kamuya aktarılması olduğunu söyleyen TİP Kuşadası İlçe Başkanı Alevsu Özge Arslan, “Kamu için yapıldığı varsayılan hizmetler yüzünden kamunun zarara uğratılmasına kesinlikle karşıyız. Ömer Günel yönetiminin özelleştirmeci liberal yöntemlerini reddediyoruz. Kamu rantı mutlaka kamuya döndürülmelidir” dedi.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.