clock December 24,2023
Kuşadalı muhasebeci, ilaç parasını ödemeyen SGK’yı mahkum ettirdi

Kuşadalı muhasebeci, ilaç parasını ödemeyen SGK’yı mahkum ettirdi

Kuşadası’nda, deri kanseri tedavisi gördükten sonra sağlığına kavuşan Yakup Aydın (39), tedavi gördüğü süreçte aylık dozu 15 bin TL civarı olan kanser ilacına harcadığı 186 bin 500 TL'nin kendisine iade edilmesi için açtığı davayı kazandı.

Deri kanseri tedavisi gördükten sonra sağlığına kavuşan Yakup Aydın (39), tedavi gördüğü süreçte aylık dozu 15 bin TL civarı olan kanser ilacına harcadığı 186 bin 500 TL'nin kendisine iade edilmesi için açtığı davayı kazandı. Aydın 1'inci İş Mahkemesi'nde görülen davada, 'Yaşam hakkının kutsallığı ve sosyal devlet' ilkesine vurgu yapan mahkeme heyeti, paranın dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte SGK'dan tahsil edilip, Aydın'a ödenmesine karar verdi.

Kuşadası'nda yaşayan muhasebeci Yakup Aydın'a, çeşitli şikayetler ile 2017 yılında başvurduğu E.Ü.Hastanesi Onkoloji Bölümü'nde deri kanseri teşhisi konuldu. Doktorlar, yan etkileri olduğu için kemoterapiyi kabul etmeyen Aydın'ı akıllı ilaç tedavisine yönlendirdi. Reçetesine yazılı ilacı almak için eczaneye giden Aydın, o dönemde aylık dozu 15 bin TL civarında olan ilacın kemoterapi tedavisi görmeyen hastalar için devlet tarafından desteklenmediğini öğrendi.

Evli olan Yakup Aydın, tedavi sürecinde yakın akrabalarının da verdiği maddi destekle 330 bin lira harcayıp, etken maddesi 'nivolumab' olan 'optiva' isimli ilaçtan 22 doz aldı. Aydın, sağlığına kavuştuktan sonra harcadığı bu paranın belgelendirebildiği 186 bin 500 lirasının kendisine iade edilmesi için SGK'ya başvurdu. SGK'dan olumsuz yanıt alan Aydın, bunun üzerine hukuk mücadelesi başlattı. Aydın, Avukatı Ezgi Tezcan Yaşar aracılığıyla geçen haziran ayında SGK'ya karşı Aydın 1'inci İş Mahkemesi'nde dava açtı.

Mahkeme heyeti, yaklaşık 10 ay süren dava sonunda Yakup Aydın'ı haklı buldu. Geçen 7 Nisan Çarşamba günü görülen duruşmada, 'Yaşam hakkının kutsallığı ve sosyal devlet ilkesini' göz önünde bulunduran mahkeme, Aydın'ın tedavi sürecinde ödediği 186 bin 500 TL'nin, dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte SGK'dan tahsil edilmesine karar verdi.

Mahkemenin verdiği kararın 1'inci basamak kemoterapi alınmaksızın uygulanan akıllı ilaç tedavisinde ilaç bedellerinin SGK tarafından karşılanması yönünden örnek teşkil ettiğini belirten Avukat Ezgi Tezcan Yaşar, "Modern tıbbın ulaştığı noktayı yasal düzenlemelerimiz ve sağlık politikalarımız yakalayamamıştır. İnsan hayatı her türlü maddi değerin üzerindedir. Devletler insan sağlığına, tedavi ve ilaç ödeneklerine ayırdıkları bütçelerini belirlerken kar-zarar hesabı yapmamalıdır" diye konuştu.

SGK bu karara itiraz etmez ve Yargıtay  mahkemenin kararını onaylarsa Aydın'ın kazandığı bu dava benzer davalar için emsal teşkil edecek.

Yanıt Bırak

Yanıtı İptal Et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.

Bizi Takip Edin

Anket

vote-image

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?

17%
83%

Önemli Kategoriler

Son Yorumlar

  • user tarafından Sabiha

    Muhteşem yorummmm

    quoto
  • user tarafından Kuşadalı vatandaş

    by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????

    quoto
  • user tarafından Bahattin Karakaya

    Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.

    quoto