clock December 24,2023
Kruvaziyer Pazarı’ndaki rekabet Türkiye’yi vurdu, 95 sefer iptal oldu

Kruvaziyer Pazarı’ndaki rekabet Türkiye’yi vurdu, 95 sefer iptal oldu

Yunanistan, Güney Kıbrıs, Malta ve İsrail, AB desteğiye kruvaziyer firmalarına teşvikler sunarak kendi limanlarını ana liman olarak kabul ettirmeye başladı. Türkiye'yi rotasından çıkaran gemilerin sayısı 95'i bulurken, kaçan turist sayısı ise 232 bini aştı.

Turizmin en büyük gelir kalemlerinden biri olan kruvaziyer gemileri İsrail ile Yunanistan'ın kıskacına girdi. Pandemi nedeniyle talebin oldukça daraldığı sektörde ülkemize gelen sınırlı sayıdaki gemiye de rakipler göz koydu. Gemilerin rotasını Türkiye'den çıkarmak için harekete geçen Yunanistan, Güney Kıbrıs, Malta ve İsrail, Avrupa Birliği'nden aldıkları desteklerle, kruvaziyer firmalarına çeşitli imkân ve teşvikler sunarak kendi limanlarını ana liman olarak kabul ettirmeye başladı. Sabah Gazetesi’nde yayınlanan habere göre, bu kapsamda Türkiye'yi rotasından çıkarıp başka limanlara giden gemilerin sayısı 95'i bulurken, bu gemilerle seyahat edecek olan turist sayısı ise 232 bini aştı.

TEŞVİK VERİLMELİ

Kruvaziyer turizminin önde gelen isimlerinden Tura Turizm'in Yönetim Kurulu Başkanı Erkunt Öner, gemileri yeniden limanlara döndürmek için 2018 ve 2019 yıllarında verilen teşviklerin uygulanması gerektiğini söyledi.

"Malta pandemi nedeniyle kruvaziyer gemileriyle gelen ve üç gün konaklayan turist başına 200 euro destek veriyor. İsrail ücretsiz aşılama vaat ediyor. Yunanistan acentelere kredi ve hibe destekleri sunuyor" diyen Erkunt Öner, şöyle devam etti: "Hal böyleyken bizim de bir çalışma yapmamız gerekiyor. 2019 yılında verdiğimiz gibi yolcu başına 30 dolar verebiliriz. Bu çalışma gemileri hemen ülkemize döndürecektir. Teşvik rakamı düşük olsa dahi tercih edilirliğimiz yüksek olacaktır. Türkiye gemilerin ve yolcuların en çok tercih ettiği güzergahlar arasında yer alıyor. Bu fırsatı değerlendirmeliyiz."

95 GEMİ İPTAL ETTİ

Sektörün son iki yıldır ciddi kayıplar verdiğini aktaran Öner, şunları kaydetti: "Galataport gibi mükemmel bir limana, THY gibi en geniş ulaşım ağına sahip havayolumuza ve diğer şehirlerle kıyaslanmayacak İstanbul, Kuşadası gibi cazibe merkezlerimize rağmen bu yıl kruvaziyer gemilerinde kayıplar yaşıyoruz. Şu ana kadar Türkiye'yi rotadan çıkarıp başka limanlara giden gemi sayısı 95'i buldu. Bu gemilerdeki yolcu sayısı ise 232 bini aşıyor. Zor günlerden geçtiğimiz bu dönemde onların bırakacağı döviz girdisini düşündüğümüzde ciddi bir kayıp. O nedenle bir an önce harekete geçmemiz şart."

YENİ ROTA BELİRLEYEBİLİRLER

Gemilerin Akdeniz çanağıda programlarını her an değiştirilebileceğini ve yeni rota belirleyeceğini aktaran Öner, "2 bin kişilik bir geminin 30 sefer uğrak yapması 5 yıldızlı bir tatil köyünün getirisine eşit. 2015'te 1.260 sefer vardı ve bu 40 tane 5 yıldızlı tesisimiz kadar ekonomiye artı katkı sağlıyordu" dedi.

 

 

Yanıt Bırak

Yanıtı İptal Et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.

Bizi Takip Edin

Anket

vote-image

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?

17%
83%

Önemli Kategoriler

Son Yorumlar

  • user tarafından Sabiha

    Muhteşem yorummmm

    quoto
  • user tarafından Kuşadalı vatandaş

    by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????

    quoto
  • user tarafından Bahattin Karakaya

    Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.

    quoto