Büyükşehir yasasının yürürlüğe girdiği 2012 yılında mahalle statüsüne geçirilen köylere, tarımsal üretimi arttırmak ve köyden kente göçü önlemek amacıyla yeniden eski haklarına kavuşma fırsatı, Kuşadası’nda Belediye engeline takıldı. Kirazlı, Yaylaköy, Çınarköy, Yeniköy ve Caferli köylerinin bu konudaki başvuruları tam 5 aydır Belediye Meclisinde gündeme bile alınmadı. Yasa gereği, belediye meclisinden karar alınmadığı için 5 köy eski statülerine dönerek elde edecekleri avantajlardan da mahrum kaldı.
2022 yılında sona erecek uygulamanın yürürlüğe girdiği tarihte Türkiye’de mahalleye dönüşen pek çok köyle birlikte Kirazlı, Yaylaköy, Yeniköy, Çınarköy ve Caferli de bağlı olduğu Kuşadası Belediyesi’nin kapısını çaldı. Ancak çevre il ve ilçelerde aynı durumdaki çok sayıda köy mutlu sona ulaşırken Kuşadası’nın 5 köyünün talepleri gündeme bile alınmadı. Köy sakinlerine ekonomik anlamda bazı avantalar sağlayacak olan statü değişikliği konusundaki belirsizlik, mahalle sakinleri arasında tedirginlik yarattı. Bu köylerin kırsal mahalleye dönüş başvurularına gösterilen ilgisizlik, “Kuşadası Belediyesi köylerde yaşayanların refahı yerine kendi kasasını doldurmayı tercih ediyor” yorumlarına neden oldu.
Başvurularının önce Kuşadası, ardından da Aydın Büyükşehir Belediye Meclisinde kabul edilmesi durumunda bu 5 köyde yaşayanlar şu avantajlara sahip olacak:
Gelir vergisinden muaf esnaf (çilingir, hamal, yorgancı gibi) tarafından bizzat iş yeri olarak kullanılan bina, arsa ve araziler, basit usulde gelir vergisine tabi mükellefler (kendi işinde bilfiil çalışmak ya da bulunmak gibi çok küçük ölçekli işletmeler; terzi, ebe, sünnetçi vs.) tarafından bizzat işyeri olarak kullanılan bina, arsa ve araziler ile mesken amaçlı kullanılan binalar (evler, konut vs.) emlak vergisinden muaf olacak.
Zirai istihsalde kullanılan bina, arsa ve araziler (ahır, samanlık, yemlik, tarla vs.) emlak vergisinden, yapı inşası, bina inşaatı (yapı ruhsatı) harcından, imarla ilgili harçlarından muaf olacak.
Ticari, sınai ve turistik faaliyetlerde kullanılan (gelir vergisinden muaf esnaf ile basit usulde gelir vergisine tabi mükellefleri aşan ancak bilanço esasına göre defter tutmayan mükellefler, diğer bir ifadeyle işletme hesabı ile defter tutan mükelleflerin kullandığı) bina, arsa ve araziler için emlak vergisi, 2464 sayılı Kanun uyarınca alınan vergiler, 2464 sayılı Kanuna göre alınan harçlar ve harcamalara katılma paylarında yüzde 50 indirim uygulanacak.
Su ücretleri (içme ve kullanılmış sular) indirimleri, iş yerleri için belirlenmiş olan en düşük tarifenin yüzde 50'sini, konutlar için belirlenmiş olan en düşük tarifenin yüzde 25'ini geçmeyecek şekilde düşük tarifeden belirlenecek.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.