Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel’in “Kervansaray’ı otel yapacağız” açıklaması üzerine, 2014 yılından bu yana tarihi yapının müze olması için mücadele eden Kervansaray Müze Platformu, Kuşadası Kent Dayanışması olarak bir basın açıklaması yaptı.
“Kervansaray otel değil müze olsun- Kervansaray Müze Platformu” ve Kuşadası Kent Dayanışması pankartları ile yapılan basın açıklamasında kervansarayın Kuşadası Belediyesi tarafından 2017 yılında müze olarak değerlendirilmek üzere Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden kiralandığı, bu konuda proje hazırlandığı dile getirilerek, “Geçmişte kent halkının talebiyle müze yapılmak üzere kiralanan kervansarayın bir zamanlar olduğu gibi butik otel olarak kullanılmak istenmesi; müze olması için onca yıl verilen emeğin, oluşan bilgi birikiminin, harcanan belediye kaynaklarının boşa gitmesi anlamına gelir. Oysa yerel yönetim çalışmalarının sürekliliği, kesintisiz devam etmesi verimliliğin ön koşuludur” denildi.
Grup açıklamasında yapının kültür varlığı olarak tescil edildiğine dikkat çekilerek şu ifadelere yer verildi:
“Bugünlerde Kuşadası Belediyesi’nin, Tarihi Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı’nı yeniden konaklama tesisi olarak düzenlemek isteğine karşı, kentin sakini ve sahibi olan bizler tarihi yapının müze yapılması talebimizi yineliyoruz. Kervansarayın tarihi dokusuna uygun biçimde değerlendirilmesi için 2014 yılında “Kervansaray Müze Platformu” oluşturarak bu talebimizi çeşitli eylem ve etkinlikler ile dillendirmiş, çok sayıda kentlinin katılımıyla sesimizi duyurmuştuk. Mücadelemiz sonuç vermiş, Kervansaray Kuşadası Belediyesi tarafından 2017 yılında müze olarak değerlendirilmek üzere Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden kiralanmıştı.
“Nasıl Bir Müze” tartışması ardından Kuşadası Belediye yönetimi, 2018 Temmuz ayında Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı’nı Kent Müzesine dönüştürmek amacıyla hazırladığı projelendirme çalışmalarını kervansarayda halka sunmuştu. Toplantıda “Tarihi Kentler Birliği” Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen ve ekibinin katkılarıyla hazırlanan “Kuşadası Kervansarayı Kent Müzesi” projesinin detaylı bir aktarımı gerçekleşmişti. Tanıtımın ardından, toplantıya katılan sivil toplum örgütlerinin temsilcileri projeye ilişkin görüş ve önerilerini dile getirmiş, belediye yönetimince öneriler doğrultusunda kısa süre içerisinde projelendirme çalışmasının son şeklini alacağı belirtilmişti.
Turizm Kenti olmasına rağmen Kuşadası’nda hala bir Kent Müzesi bulunmuyor. Kentimizin yeni bir otele değil, Kuşadası’na yakışacak donanımda, yaşayan ve tarihi yaşatan bir müzeye gereksinimi vardır. Kentte bulunan yüzlerce otele kervansarayın da otel olarak eklenmesi yerine müze olarak kentin kültür hayatını zenginleştirmesi doğru olacaktır. Kaldı ki Kervansaray, giriş katı üstünde bulunan 13 küçük oda ile bir otel olarak önemli bir getiri sağlamayacaktır.
Geçmişte kent halkının talebiyle müze yapılmak üzere kiralanan kervansarayın bir zamanlar olduğu gibi butik otel olarak kullanılmak istenmesi, müze olması için onca yıl verilen emeğin, oluşan bilgi birikiminin, harcanan belediye kaynaklarının boşa gitmesi anlamına gelir. Oysa yerel yönetim çalışmalarının sürekliliği, kesintisiz devam etmesi verimliliğin ön koşuludur.
Kendisi varlığıyla bir müze olan, bir Kent Müzesi için en uygun yapı olan Tarihi Öküz Mehmet Paşa Kervansarayı’nın kentin kültürel hayatına değer katacak, kent yaşam kültürümüzü tüm renkleriyle yansıtacak bir bellek olarak, yaşayan bir Kent Müzesi olarak değerlendirilmesini istiyoruz. “
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.