Antalya'da 5 gündür haber alınamayan gazetecilik bölümü öğrencisi Azra Gülendam Haytaoğlu (21) tecavüz edilip vahşice öldürülmüş olarak bulundu. Üniversiteli kıza evinde tecavüz edip boğarak öldüren ve banyoda 5 parçaya ayırıp valizle ormana gömen emlakçı M.M.A. gözaltına alındı.
Antalya'da Azra Gülendam Haytaoğlu (21), Akdeniz Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü'nde okuyordu. Ablası Ezgi Haytaoğlu'nun yanında kalıyordu. Azra Gülendam Haytaoğlu, bazı belirtiler hissedince 28 Temmuz günü hastaneye giderek Covid-19 testi yaptırdı. Test sonucu pozitif çıktı. Testinin pozitif çıktığını ablasıyla paylaştı. Ablası sinirlenerek, dikkat etmediği için hastalığa yakalandığını söyledi. Bunun üzerine aralarında tartışma başladı.
“BİR ABİYLE OTURUYORUM BENİ ÇOK İYİ ANLIYOR”
Tartışma sırasında genç kız, ablasına “Ben biraz hava alacağım” diyerek kimliğini almadan evden çıktı. Eve dönmeyince ablası Ezgi Haytaoğlu, kardeşini telefonla aradı. Azra Gülendam Haytaoğlu telefonda ablasına “Bir kafede koronavirüs geçirmiş bir abiyle oturuyorum, beni çok iyi anlıyor. Bugün onunla kalacağım” diyerek telefonu kapattı. Bir daha da kendisine ulaşılamadı.
Babası Mustafa Haytaoğlu, Adana'dan gelerek kızını aramaya başlarken hayatından endişe ettiği kızı için polise kayıp başvurusunda da bulundu. Polisin, genç kızı bulmak için arama çalışması başlattı. Sosyal medyadan da genç kızın bulunması için çağrılar yapıldı.
KAN DONDURAN İTİRAF
Olayla ilgili inceleme başlatan Antalya Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliğine bağlı ekipler, genç kızın son olarak Konyaaltı ilçesindeki inşaat mühendisi ve emlak işiyle uğraşan M. M. A.'ya (48) ile görüştüğünü tespit etti. Gözaltına alınan şüpheli ilk ifadesinde, “Önceden tanışmıştık. Geldi, birlikte yemek yedik, ardından gitti” dediği öğrenildi.
Bunun üzerine şüpheli serbest bırakıldı. Soruşturmayı derinleştiren ekipler, MOBESE ve güvenlik kameralarını inceleme altına aldı. Görüntülerde M. M. A'nın evinden defalarca valizler çıktığını tespit eden ekipler, şüpheliyi tekrar gözaltına aldı. Çapraz sorgunun ardından cinayeti itiraf eden M. M. A.'nın ‘Beraber yemek yiyip alkol aldık. Aramızda tartışma çıktı. Boğarak öldürdüm. Banyoya götürüp parçalara böldüm. Kepez ilçesi Varsak'taki ormanlık alana gömdüm” dediği öğrenildi.
İŞLEMLERİ DEVAM EDİYOR
Cinayet itirafının ardından katil zanlısı, belirtilen adreste cesedin yerini gösterdi. Adrese giden ekipler, genç kızın cesedini parçalara bölünmüş halde buldu. Haytaoğlu'nun cenazesi otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu Morguna kaldırıldı. Cinayet zanlısı M. M. A.’nın ise emniyetteki işlemleri sürüyor.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.