clock December 24,2023
Jeotermal sondaj izni istenen bölge ‘arkeolojik’ cennet çıktı!

Jeotermal sondaj izni istenen bölge ‘arkeolojik’ cennet çıktı!

EKODOSD, İstanbullu bir firmanın Değirmendere Bölgesi’nde sondaj yapmak istediği 4 bölgedeki ekolojik zenginliğe ve tarihi kalıntılara dikkat çekti, “buraya sondaj vurmak bu coğrafyanın kalbine hançer vurmaktır” açıklaması yaptı.

Kuşadası’nda İstanbullu bir firma tarafından başlatılan 4 jeotermal kuyu açma girişimine tepkiler büyüyor. Çevre kuruluşlarının “ÇED raporu” verilmemesi için başlattığı mücadeleye Eko Sistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği de (EKODOSD) katıldı. EKODOSD tarafından konu ile ilgili açıklamasında, sondaj alanı olarak belirlenen Kirazlı Köye sınırlarında bulunan Değirmendere bölgesindeki tarihi ve ekolojik zenginliklere dikkat çekildi.

EKODOSD’un jeotermal sondaj girişimine tepkisi, derneğin sosyal medya hesabında çarpıcı bir yazıyla duyuruldu. Başkan Bahattin Sürücü’nün bölgedeki incelemelerine ait son görüntülerin de yer aldığı açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

KUŞADASI’NIN SICAK NOKTASI

Latmos Dağları’nın ünlü arkeoloğu Dr. Anneliese Peschlow’la 10 yıl önce, Kirazlı, Yaylaköy ve Caferli üzerinden Dilek Yarımadası Milli Parkı’na gitmiştik. Anneliese 2 noktada durmamızı istedi, araçtan indi ve doğanın fotoğraflarını çekerek bize döndü “Burası aynı Toskana gibi, muhteşem bir yer. Zeytinler, üzüm bağları, Akdeniz Servileri doğal peyzaj harika burada” demişti bir yabancı gözüyle.

Peschlow’un hayranlık duyduğu bu coğrafyanın içinde yer alan Değirmendere bölgesi Kuşadası’nın ekolojik açıdan Milli Parktan sonra en sıcak noktasıdır.

Ancak ekolojik açıdan sıcaklığı farklı algılayanlar, yerin altındaki sıcaklığı ölçmek ve burada jeotermal sondajı yapmak istiyorlar.

Bir firma tarafından, sera amaçlı jeotermal sondaj faaliyeti (4 adet sondaj kuyusu) projesi için, ÇED süreci başlatıldığı duyurulmuştur.

Böyle bir talep, Kuşadası’nın en hassas yeri olan Değirmendere bölgesinin kalbine hançer vurmak gibi bir şeydir.

Sondaj yapılmak istenen alanlar 1. derece arkeolojik sit kapsamında olup, daha bugün bile yeni arkeolojik buluntular elde edilmiştir.

Bir zamanlar 30’a yakın değirmenin bulunduğu bölgede ayakta kalan tek değirmen olan Saz Değirmeni’ni besleyen antik su yolları buradan geçmektedir. Sadece bu bölgede anıt statüsünde 832 yaşında bir Menengiç, 598 yaşında Londra Çınarı, 700 mt. Uzağında 1755 ve 1018 yaşlarında tarihe tanıklık eden zeytin ağaçları bulunmaktadır.

Doğa Koruma ve Milli Parklar’ın tür koruma eylem planında yer alan Campanula tomentosa denilen endemik tüylü çan çiçeğinin yaşam alanlarıdır.

Bugün birlikte araştırma yaptığımız Kirazlı muhtarı Mehmet Mersin “bugün doğaya farklı bir gözle baktım. Harika bitkilerin olduğunu gördüm. Tıbbi ve aromatik bitkilerin bu kadar yoğun olduğunu bilmiyordum. Bu bitkilerle ilgili bir proje yapılırsa, köyümüzdeki vatandaşlar içinde iyi bir gelir olur. Buraya yapılacak jeotermal buradaki bitkileri yok eder. Zeytin bizim en önemli geçim kaynaklarımızdan biridir. Değirmendere bölgesinde biz organik tarımı geliştirmeye çalışıyoruz. Jeotermal gibi faaliyetleri bölgemizde istemiyoruz” dedi.

Kuşadası bir turizm kentidir. Buradaki doğal peyzajı bozmaya kimsenin hakkı yoktur. Aynı zamanda yöre insanları tarafından tarım yapılmaktadır. Pandemi döneminde tarımın ne kadar önemli olduğu ve tarımsal arazilerin mutlaka korunması gerektiği açıkça ortadadır. Değirmendere bölgesine hangi amaçla olursa olsun, tarımsal arazilerin içine yapılacak jeotermal faaliyetlerine kesinlikle izin verilmemelidir.

Kuşadası tüm kurumları ve sivil toplum örgütleriyle bu konuda işbirliği yaparak bu girişimleri durdurmalıdır.”

 

 

Yanıt Bırak

Yanıtı İptal Et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.

Bizi Takip Edin

Anket

vote-image

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?

17%
83%

Önemli Kategoriler

Son Yorumlar

  • user tarafından Sabiha

    Muhteşem yorummmm

    quoto
  • user tarafından Kuşadalı vatandaş

    by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????

    quoto
  • user tarafından Bahattin Karakaya

    Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.

    quoto