Son Dakika Haberleri
slkajans
Apr 25 2021
14Yüzlerce dönümlük tarım arazisine yapılaşma izni verilmesi, rant sevdalılarının iştahını kabarttı. Potansiyel konut alanı olarak gösterilen çok sayıda verimli arazi için verilen satış ilanlarında patlama yaşandı.
Kuşadası’nda betonlaşmanın önünü açan imar uygulamaları, ilçeyi rant peşindeki spekülatörlerin gözdesi haline getirdi. Özellikle Kirazlı Köyü sınırında yaşanan örnekler sonrasında Kuşadası’nda müşteri aranan bahçe ve zeytinlik türü mülklerin satış ilanlarında yüzde 50’den fazla artış olduğu belirlendi. İmar uygulamalarının iştahını kabarttığı spekülatörler de, başta Araplar olmak üzere yabancı yatırımcıların ilgisini çekebilmek amacıyla portföylerini büyütme yarışına girdiler.
Satılık arazi ilanlarının her geçen gün biraz daha kabardığı Kuşadası’nda bu işe aracılık eden kurumlar, gözlerini Arap pazarına dikti. Değerli mülkler için Türkiye’de verdikleri ilanlarda bile Arapça dilini kullanan aracı kurumların, aynı ilanları Arap Ülkeleri ile Avrupa’da da yayınladığı ifade edildi. İlanlarında Kuşadası’nda yaşayan Kuveytli nüfusunun her geçen gün arttığına vurgu yapan aracılardan bazıları, potansiyel müşteri adayları için de özel turlar düzenlemeye başladılar. Kuşadası’nın büyük bölümünü kapsayan pazarlama faaliyetlerinde, büyük parsellerin bulunduğu Kirazlı köyü sınırından başlamak üzere Değirmendere Vadisi için Arap müşteri adaylarının ilk sırayı aldığı gözlendi.
Araplar için en büyük referansın, halen yaşamlarını Kuşadası’nda sürdüren ve başta Kuşadası Belediyesi olmak üzere ilçedeki bazı kurum ve kuruluşlarla yakın ilişki içinde bulunan Kuveytliler olduğu ifade edildi. Arapların yoğun ilgisi nedeniyle konut imarı tamamlanmış arazilerin fiyatının 990 milyon lirayı bulduğu Kuşadası’nda, mülkiyeti Hazine’ye ait fundalık ve makilik alanlar bile manzarası nedeniyle ilgi odağı haline geldi. Bazı yerel aracıların Pilav Dağı olarak bilinen bölgedeki fundalık ve makilikleri kökleyerek Devletten satın almak için girişimlere başladığı belirlendi. Bu bölgede fundalık-makilik olarak tanımlanan arsaların metre kare fiyatı 50 dolara kadar yükseldi.
Bereketli arazilerin parsel parsel satışa çıktığı Kuşadası’nda, diğer bölgelere göre daha küçük parsellerin bulunduğu Güzelçamlı ve Davutlar Bölgesi için ise Avrupa Pazarı hedef seçildi. Aracı kuruluşların bu bölgelerde bulunan ve yapılaşma uğruna çam ağaçlarının bile köklendiği arazileri özellikle Almanya’da yaşayan Türk vatandaşlarına satabilmek için çabalarını yoğunlaştırdıkları anlaşıldı.
Bu arada çok sayıda zeytinlik ve çam ağacının yok edilmesine neden olan imar uygulamaları yüzünden Kuşadası’nda doğal yaşam, büyük bir tehlikenin eşiğine dayandı. Tehlikenin boyutu, portföylerindeki mülkleri internet üzerinden pazarlayan bazı firmaların ilanlarında da ortaya çıktı. İlanlarında, satışa çıkardıkları arazilerin imar sınırında olduğu vurgusu yapan aracı kuruluşların, kendilerini arayan potansiyel müşterilere “yapılaşma izni” konusunda garanti verdikleri belirtildi.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal Et
Popüler Haberler
Anket
Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Galeri Haber
Son Yorumlar
-
Muhteşem yorummmm
-
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.