Kuşadası Belediyesi’nin Güzelçamlı’daki Günbatımı Kafe’nin yıkımına ilişkin girişimi ile Balıkçılar Kahvesi’nin tahliyesi konusunda dikkat çekici benzerlikler ortaya çıktı. Balıkçılar Kahvesi’nin tahliyesini isterken, ihale edileceği gerekçesini ortaya koyan belediye, Güzelçamlı’daki çay bahçesinde de aynı yönteme başvurdu. Belediye, ihale gerekçesinden sonuç alamayınca tıpkı Balıkçılar Kahvesi’nde olduğu gibi, yıkılacak noktaya inşa edilecek yeni işletmeyi kendisinin üstleneceğini duyurdu. Ancak belediye bir taraftan işletmeciliğe soyunurken, diğer taraftan kurumun şirketi ARYA’ya ait en değerli işyerlerini 3. şahıslara devretmesi niyetin samimiyeti konusunda kuşkular doğurdu. Süreci yakından izleyenler, Kuşadası Belediyesi’nin Günbatımı Kafe yerine yapılacak işletmenin kısa bir süre içinde ARYA modelinde olduğu gibi 3. şahıslara devredileceği iddiasını sürdürdü.
Belediye’nin çelişkili uygulamaları kafa karıştırırken, Başkan Günel’in Günbatımı Kafe’nin ruhsatsız ve kaçak olduğu yolundaki iddialarını yalanlayan belgeler ortaya çıktı. İşletmeci İsmail koçak, Günbatımı Kafe için 2005 yılında alınan işletme ruhsatını delil olarak Aydın İdare Mahkemesi’ne sundu. Günel’in “hukuksuz” dediği yapının ise 2018 yılında İmar Barışı’ndan yararlandırılarak kayıt altına alındığı belirlendi. İşletmeci İsmail Koçak, bunlar ve diğer belgelerin ışığında Aydın İdare Mahkemesi’nden yıkım konusunda “yürütmeyi durdurma” kararı alırken, belediyenin yargı sonucunu beklemeden işletmeyi yıkması yeni bir hukuki sürecin ortaya çıkmasına neden oldu.
Güzelçamlı Sahili’nde yaşanacak gelişmeler merakla beklenirken Kuşadası Belediyesi’nin burada inşa edeceği işletmeyle ilgili haber servisleri devam etti. Bazı ajanslar tarafında geçilen haberlerde, yeni işletmenin inşaatının 1.5 ay içinde tamamlanacağı duyuruldu.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.