clock December 24,2023
Güzelçamlı sahilindeki kaçak temel aynı siyasinin ikinci vukuatı çıktı!

Güzelçamlı sahilindeki kaçak temel aynı siyasinin ikinci vukuatı çıktı!

Milli Park bitişiğindeki arsadaki inşaatı büyültmek amacıyla denizi dolduran eski belediye meclis üyesi mimar Oğuz Başöz’ün, 2005 yılında da aynı yeri bina yapılması için kiraladığı ancak yargının buna izin vermediği ortaya belirlendi.

Güzelçamlı’da Milli Park’ın giriş kapısı yakınlarındaki arsada deniz doldurularak yapılmak istenen inşaat mühürlendi ancak temeli, bir utanç anıtı olarak sahilde kaldı. Çevre sakinleri, Jandarma Kampı olarak bilinen bölgedeki beton artıktan kurtulmak için harekete geçerken, aynı arsa üzerinde 2005 yılında da benzer bir yapılaşma girişimde bulunulduğu belirlendi.

Geçmişte, Güzelçamlı ve Kuşadası Belediyelerinde meclis üyesi olarak görev yapan mimar Oğuz Başöz’ün Kıyı Kenar Yasası nedeniyle yapılaşmanın yasak olduğu arsada yapılaşma amaçlı 2 girişimi arasında dikkat çekici benzerlikler ortaya çıktı. 2005 yılındaki ilk girişimi sırasında arsayı büfe yapmayı amacıyla İlhami Aydoğan’a kiralayan Başöz’ün hamlesi Bölge İdare Mahkemesi’ne takıldı. Arsa üzerinde 6 metrekarelik bir büfe inşa edilmesi için dönemin Güzelçamlı Belediyesi’nden verilen ruhsat, mahkeme tarafından yasaya aykırı bulunarak iptal edildi ve inşaat mühürlendi.

Başöz Ailesi, aradan 15 yıl geçtikten sonra aynı arsayı balık restoranı yapması için Almanya’da yaşayan bir girişimciye kiraladı. Yeni sezona yetişmesi hedeflenen projenin projesi hazırlanarak hemen inşaata başlandı. Proje gereği, inşaat alanının genişlemesi amacıyla denizin doldurulduktan sonra hemen temel atıldı. Temel çalışmalarına bizzat nezaret eden Mimar Oğuz Başöz, proje için gerekli izinlerin alındığını açıklamasına rağmen çevre sakinlerinin harekete geçmesine engel olamadı. Nitekim mahkeme kararı ile yapılan başvurular sonunda yapının yasal olmadığı belirlendi ve mühürlenmesine karar verildi. Mühürlenme işlemi sonrasında inşatta çalışanlar bölgeyi terk ederken, arkalarında betondan bir utanç anıtı bıraktılar. İnşaatın durması için harekete geçen Güzelçamlı sakinleri, beton temelin kaldırılması ve kıyının eski haline getirilmesi amacıyla yargı nezdinde yeni bir girişim başlattılar.

Sahildeki ısrarlı yasa dışı yapılaşma girişimi Güzelçamlı’da büyük tepki topladı. Oğuz Başöz’ün siyasi kimliğini kullanarak yasaları delmeye çalıştığını savunan bazı çevreciler, geçmişte benzer girişimlerine tanık olunduğunu ifade ettiler. Oğuz Başöz’ün Kuşadası Belediye Meclisi Üyesi olarak görev yaptığı 2011 yılında da, şimdiki Belediye Başkanı Ömer Günel’den satın aldığı dubleks işyerinde kolonları keserek izinsiz tadilat yaptığını, olayın o dönemde de büyük yankı uyandırdığını anlattılar.

Yanıt Bırak

Yanıtı İptal Et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.

Bizi Takip Edin

Anket

vote-image

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?

17%
83%

Önemli Kategoriler

Son Yorumlar

  • user tarafından Sabiha

    Muhteşem yorummmm

    quoto
  • user tarafından Kuşadalı vatandaş

    by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????

    quoto
  • user tarafından Bahattin Karakaya

    Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.

    quoto