2015-2017 yılları arasında Sakarya Valiliği görevinde bulunan Hüseyin Avni Coş, evine giderken geçirdiği kalp krizi sonucu 62 yaşında hayatını kaybetti.
Bir dönem Aksaray, Kırklareli, Aydın, Adana ve Sakarya Valiliği görevlerinde bulunan Hüseyin Avni Coş, yaşamını yitirdi. 2017 yılında merkeze alınan ve İstanbul İstinye'de yaşayan 62 yaşındaki Hüseyin Avni Coş, akşam saat 22.00 sıralarında asansöre binerek evine giderken fenalaştı. Hastaneye kaldırılan Vali Coş burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak yaşamını yitirdi.
HÜSEYİN AVNİ COŞ KİMDİR?
Hüseyin Avni Coş, 1959 senesinde Isparta'da doğdu. 1976 senesinde Eğirdir Lisesi'nden mezun olan Coş, aynı sene Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi'nde eğitime başladı. 1977 senesinde Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin İktisat ve Maliye Bölümü'ne geçiş yaptı ve 1981 senesinde buradan mezun oldu. 1982 senesinde Antalya Maiyet Memuru olarak Mülki İdare Amirliğine başladı. Kaymakamlık stajı esnasında Burdur Bucak ilçesinde Kaymakam Vekilliği ve Belediye Başkanlığı yaptı. 1983 senesinde 69. dönem Kaymakamlık Kursunu "Üstün Başarılı" derecesiyle bitirdi.1988 senesinde İçişleri Bakanlığınca düzenlenen yabancı dil kursunu bitiren Coş, bir yıl süreyle ABD'ye gönderildi. 1989 senesinde Türkiye'ye döndükten sonra Siirt- Şirvan kaymakamlığına atandı.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.