Kuşadası’nın en gözde yerleşim bölgelerinden Yılancıburnu’nda bir sitenin ana şebekeye havadan bağlanan kanalizasyon hattı mühendislik tarihine kara leke olarak geçti. Yer altından geçirilmesi gerekirken, yüksek maliyeti nedeniyle bağlantı noktasına kadar havadan ve yer üzerinden ulaştırılan hat, sık sık kırıldığı için kirlilik, sinek ve pis koku kaynağı haline geldi.
Yılancıburnu’nda bulunan ve 4 bloktan oluşan Taşlık Sitesinin atıklarını kanalizasyon şebekesine bağlayan havai hattın yapımı yıllar önce gerçekleşti. Site inşa edildiği dönemde, geçici bir formül olarak devreye sokulan yöntem, yüksek maliyet nedeniyle kalıcı hale geldi. Ancak en küçük bir hava muhalefetinde, kimi zaman rüzgarın etkisiyle, kimi zaman da çarpan ağaçlar nedeniyle ortaya çıkan kırılmalar yüzünden ana sisteme gitmesi gereken atıklar çevreye yayılmaya başladı. Bu atıkların neden olduğu kirlilik, sinek ve pis koku her geçen gün biraz daha dayanılmaz hale gelince şikayetler arttı. Ne var ki, gerek havai hattın geçtiği Taşlık Sitesi, gerekse bitişikteki Grup Sitesinden gelen başvurular sorunun çözülmesine yetmedi. Bugüne kadar defalarca ASKİ ve Kuşadası Belediyesi’ne sorunlarının çözümü için başvurduklarını vurgulayan Taşlık ve Grup Sitesi sakinleri, bu mühendislik rezaletinin düzeltilmesi için bir çağrı daha yaptılar. Özellikle içinde bulunduğumuz gibi sıcak günlerde patlama olmasa bile genleşmeden dolayı plastik borulardan çevreye kokular yayıldığını ve önüne geçilmeyen bir sızıntı olduğunu anlatan site sakinleri, ‘Kimi zaman üzerine bir dal kırılıp düştüğü için, kimi zaman rüzgardan, kimi zaman da kedi-köpekler üzerinden atlarken boruların patlamasına neden oluyor. Çevre ve insan sağlığı için bu boruların yer altına alınması şart’ diye konuştular.
Yönetmeliklere göre, kanalizasyon boruları çevre ve insan sağlığı için yerin en az 1 metre altından geçiriliyor.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.