clock December 24,2023
Dr. Zeynep cinayetinde kan donduran detaylar

Dr. Zeynep cinayetinde kan donduran detaylar

Kadın doğum uzmanı Doktor Zeynep’i öldüren eşine, 6 ay önce yaralamadan dava açılmış

Ankara’da 9 aylık eşi kadın doğum uzmanı Opr. Dr. Zeynep Erdoğan’ı (47) bıçaklayarak öldüren Mehmet Erdoğan’ın (45), cinayetten 6 ay önce de eşine şiddet uyguladığı ortaya çıktı.

Mehmet Erdoğan, 9 ay önce ikinci evliliğini yaptığı Opr. Dr. Zeynep Erdoğan ile 10 Mayıs günü Çankaya ilçesi Mutlukent Mahallesi’ndeki evlerinde tartıştı.

Mehmet Erdoğan, tartışma sırasında evde bulunan eşinin ilk evliliğinden olan oğlu A.A.’yı (16) dövüp, ellerini bağlayarak odaya kilitledikten sonra Zeynep Erdoğan’ı bıçaklayarak öldürdü. Erdoğan, eşine ait otomobille kaçarken, olay A.A.’nın ellerindeki ipi çözüp, dışarıya çıkarak yardım istemesi üzerine ortaya çıktı. Polis tarafından kısa sürede yakalanan Erdoğan, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

ŞİDDET ERKEN BAŞLAMIŞ

Zeynep Erdoğan’ın evlendikten yaklaşık 3 ay sonra, Mehmet Erdoğan’ı şiddet uyguladığı için şikayet ettiği ortaya çıktı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında, eşinin boğazını sıkıp, darbeden Mehmet Erdoğan hakkında, ‘eşe karşı kasten yaralama’ suçundan 8 aydan 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldığı belirlendi. Zeynep Erdoğan’ın avukatının, cinayetten kısa süre önce mahkemeye şikayetinden vazgeçtiği yönünde dilekçe verdiği; ancak suçun eşe karşı işlenmesi nedeniyle yargılamanın Ankara 33’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde sürdüğü bildirildi. Yine Zeynep Erdoğan’ın şikayeti üzerine Mehmet Erdoğan hakkında ‘güveni kötüye kullanma’ suçundan da ayrı bir soruşturma yürütüldüğü belirtildi.

SOSYAL MEDYADA TANIŞMIŞLAR

Bu arada, cinayetle ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturma da sürüyor. Soruşturma kapsamında savcılıkta ifade veren Mehmet Erdoğan, ilk eşinden boşandıktan sonra Ankara’da kardeşiyle kurduğu iş yerini daha sonra kapattığını, 2017 yılında ‘dolandırıcılık’ suçundan cezaevine girdiğini söyledi. Erdoğan, 2020 Nisan ayında tahliye olduktan 1 ay sonra arkadaşlık sitesinde Zeynep Erdoğan ile tanıştığını belirterek, “Bana ilk önce hemşire olduğunu söyledi. Ben elektronik işiyle uğraştığımı söyledim. Bir süre birlikte yaşadıktan sonra Zeynep bana iş kurmam için bir miktar para verdi. 14 Ağustos 2020’de de resmi olarak evlenerek, olayın yaşandığı evde Zeynep’in ilk eşinden olan çocuklarıyla birlikte yaşamaya başladık. Ben bu süre zarfında iş yapmaya çalıştım; ancak olmadı” dedi.

HAKARETLER YAĞDIRDI SAVUNMASI

Mehmet Erdoğan, eşi cezaevine dolandırıcılıktan girdiğini öğrenince aralarının bozulduğunu belirterek, “Alkol aldığı dönemde bana ‘sen dolandırıcısın, kadın parası yiyorsun’ gibi sözler söylemeye başladı. Aramız zaman zaman düzelip, bozuluyordu. Tartıştığımız bir gün şikayetçi oldu ve uzaklaştırma kararı aldırdı. Ancak sonra aramız yine düzeldi ve şikayetinden vazgeçti. Bir süre sonra yine alkol aldığında bana çok ağır sözler söyleyerek, tehdit ediyordu. Olay günü ben ikametin alt katında koltukta uyurken, saat 06.00 gibi elinde kılıf içerisindeki bıçakla alnıma vurarak uyandırdı. ‘Sodaların hepsini sen mi içtin?’ diyerek üst kattaki yatak odasına çıktı. Ben de peşinden gidince tartışmaya başladık. Tartışma sırasında yine bana hakaret etti. Elindeki bıçağı almak isterken boğuşmaya başladık. Boğuşma sırasında Zeynep yere düştü. Elindeki bıçağı alıp alt kata indim” diye konuştu.

ANNESİNİ GÖRMESİN DİYE BAĞLAMIŞ

Mehmet Erdoğan, o sırada evde bulunan A.A.’ya, “Sana zarar vermek istemiyorum. Annenle konuşacağım” dediğini ileri sürerek, “Annesini o şekilde görmesini istemediğim için ellerini bağlayıp, ikametin bodrum katındaki depoya kilitledim. Bağlamak isterken direndiği için birkaç kez vurarak darbettim. Tekrar yatak odasına çıktığımda Zeynep’in ölmüş olduğunu anladım” dedi.

Öte yandan Mehmet Erdoğan’ın ellerini bağlayıp darbettiği, A.A.’nın henüz ifadesinin alınmadığı, psikolojik durumu nedeniyle doktorunun buna izin vermediği belirtildi. A.A.’nın önümüzdeki günlerde psikolog gözetiminde ifade vereceği öğrenildi.

KAÇARKEN KREDİ KARTLARI BİLE ALMIŞ

Ailenin avukatı Ganican Emin Yılmaz, şüphelinin cinayetten sonra verdiği ifadesinde Zeynep Erdoğan’ı suçladığını belirterek, “Cinayetten sonra Zeynep Erdoğan’a ait kredi kartları ile noter vekaletini de da alarak kaçmış. Alınan ifadeler ve şüphelinin daha önce dolandırıcılık suçundan ceza alması, çek senetle ilgili birçok suç kaydının bulunması, aslında olayın neden meydana geldiğini ortaya koyuyor. Cinayet soruşturması dışında biz bu konuda da gerekli evrakları tamamladıktan sonra şikayetçi olacağız” diye konuştu.

Yanıt Bırak

Yanıtı İptal Et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.

Bizi Takip Edin

Anket

vote-image

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?

17%
83%

Önemli Kategoriler

Son Yorumlar

  • user tarafından Sabiha

    Muhteşem yorummmm

    quoto
  • user tarafından Kuşadalı vatandaş

    by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????

    quoto
  • user tarafından Bahattin Karakaya

    Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.

    quoto