Dertleri paylaşarak çözen vicdan yolculuğu
İMECE: Anadolu’nun yitip gitmiş köklü geleneği yardımlaşma kültürü.
Bize göre bugünün modern deyimi ile Empatinin Türk kültüründeki özüdür İmece olmak, yardımlaşmak el vermek bir araya gelip biriken dert olan sorunları çözmek kendisine yapılmasını istediği her desteği günü gelince eyleme dökmek…
Orta halli birkaç arkadaşın bir araya gelerek ya bizim hayatımızı şekillendiren, çevremizdeki insanlar dert yaşarken nasıl yardım ederiz nasıl yüklerini hafifletiriz mantığı ile yola çıkılmış bir vicdan yolculuğudur bizimki…
Peki amacımız nedir ve nasıl ilerliyoruz?
Amacımız bir insanın bir ailenin tek başına çözemeyeceği sorunları, dertleri bir araya gelerek çözmek ve en kısa sürede sonuca ulaştırmak.
Bir örnek;
Yani sizden 100 istiyorum elektrik faturamı ödeyeceğim ama bu rakam size de ağır geliyor.
Peki 10 kişiden 10 lira istendiğinde?
Hiç kimse için bir yük olmuyor ve kesilmiş veya kesilecek hayati önemli elektrik faturası el birliği ile imece ile ödenerek sorun çözülüyor.
Bu kadar basit hayatı kolaylaştırmak.
Biz grup olarak bugüne kadar bunu da başardık farkındalık da yarattık.
Yüzlerce çocuğun, kadının, babanın, ailenin yüreğine dokunduk çözüm olduk .
En az ihtimalle ulaşabildiğimiz yüreklerde ya benimde bir derdim sıkıntım olursa arayabileceğim danışabileceğim ne yapabilirim veya nasıl yardım edersiniz diyecek umutlar sevinçler olduk…
Biz yüzleri bulan sonradan binleri bulan imece üyeleri bir eve sıcak çorba, bir eve ışık, bir eve iş, bir eve eşya, bir eve kömür ,bir eve yol gösterici, bir öğrenciye kayıt, bir çocuğa tablet bir gence bayramlık bir amcaya ilaç olduk ama her duvara her bir tuğlayı birimiz bulup getirip koyduk.
Umarım sizlerle de yolumuz kesişir ve bir tuğla koyacak duvarları birlikte sıcak yaşamlara çeviririz.
Asla unutmayın…
Evinizin bir köşesinde çürümeye yüz tutmuş bir battaniye, başka bir evde minicik bir yavruya sıcacık bir umut olabilir. Ve o çocuk bir gün başka hayatlar kurtarabilir.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.