Kadınlar Denizi ve Akyarlar civarında zaman zaman yüzeye çıkan Deniz Salyası’na benzeyen atık görüntüleri, Kuşadası’nda panik yarattı.
Marmara Denizi’nde başlayıp bir taraftan Karadeniz’i, bir taraftan Ege’ye doğru ilerleyen Deniz Salyası (Müsilaj) tehdidi, kıyı bölgelerinde büyük huzursuzluk yarattı. Facia, dünyanın gündemine otururken, Kuşadası’nda önce Kadınlar Denizi açıklarında, ardından da Akyarlar Mevkii’nde su yüzeyine çıkan salyayı andıran atık görüntüleri paniğe neden oldu.
Kuşadası’nda Kadınlar Denizi açıklarındaki kirlenmeden alınan numunelerin araştırması sürerken, turizmde hızlı sezonun başlamasına sayılı günler kala Akyarlar kıyılarında görünen kirlilik, korku yarattı. Görüntüleri paylaşarak Kuşadası Belediyesi’nden yardım isteyen çevre sakinleri, kirliliğin bölgedeki bazı turistik tesislerin denize atıklarını pompalaması nedeniyle oluştuğunu ileri sürdüler. Çevreci vatandaşlar, facia öncesinde Marmara Denizi’nde de sık sık benzer durumların yaşandığına, ancak turizmin zarar görmemesi adına yerel yönetimlerin önlem yerine kirliliği gizlemeyi tercih ettiğine dikkat çektiler. Bilim adamlarının da deniz salyasının oluşumuna kirliliğin neden olduğunu belirlediklerini vurgulayan çevreciler, “Marmara ile aynı duruma düşmek istemiyorsak, önce denizi kirletmekten vazgeçmeliyiz” diye konuştular.
Çanakkale Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Öğretim Üyesi Prof. Adnan Ayaz da deniz salyasının Ege’yi etkisi altına almaması için önce kirlenmeye son verilmesi gerektiğine dikkat çekti.
Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Dr. Levent Yurga ise yeni atıklar denize pompalanmadığı takdirde var olan kirliliğin müsilaja neden olmayacağını belirterek, “Akıntı ve çalkantı deniz salyası oluşumunun önüne geçen faktörler. Ama kirlilik artarsa, ne olacağını bilemeyiz” dedi.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.