clock December 24,2023
Darbeciler sahaya indi!

Darbeciler sahaya indi!

CHP Aydın Milletvekilli Bülent Tezcan ve Süleyman Bülbül, Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel ile birlikte partili belediyeleri ziyaret edip bazı temaslarda bulunuyor.

İki vekilin, yanlarına il başkanını alarak tura çıkması normal. Ama yanlarına hep aynı belediye başkanını ve o’nun ekibini alıyorlarsa ortada garip bir durum var demektir.

Bir kere, Ömer Günel’in o vekillerin yanında olması için, kendisini diğer başkanlardan ayıran bir özelliği yok.

“Başarılı” desen, öyle olsa oylarını arttırdı. Oysa ki Günel Kuşadası’nın seçmen sayısı artmasına rağmen 2019 seçiminde aldığı oyları bile koruyamamış bir siyasetçi.

“Çok seviliyor” desen, kendi seçmeninin sadece yüzde 29.5’unun oyunu alabilmiş bir isim. Demek ki sevmeyeni daha fazla.

ADAYLIĞI KONUSUNDAKİ KUŞKULAR

Genel Merkez tarafından aday gösterildiği için 2. Kez bu göreve seçilmesinden başka hiçbir özelliği yok. Kaldı ki adaylığı ne kadar hak ettiği yolundaki şüpheler hala ortadan kalkmış değil.

Sadece benim değil, pek çok kişinin gördüğü kadarıyla bu üçlüyü bir araya getiren en önemli ortak nokta, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na karşı besledikleri antipati. Sokak jargonuyla açıklarsak; “Özlem Çerçioğlu düşmanlığı.” Siyaseten taraflar bu gerçeği inkar edebilir. Ama ne kadar inkar ederlerse etsinler bu kanaati kimsenin kafasından söküp atamazlar.

Malum, Ömer Günel cephesi yazar Ergün Poyraz’ın Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Çerçioğlu’nu ziyareti sonrasında resmen linç kampanyası başlattı. Ergün Poyraz’ın Ömer Günel ile ilgili iddialarını CHP’ye yapılmış saldırı gibi lanse edip, kızılca kıyameti kopardılar. Eğer CHP’li bir başkanı hedef alan her suçlama partiye mal edilmiş olsaydı, bu olaydan önce yıllardır her fırsatta Özlem Çerçioğlu’nu yerden yere vuran Gazeteci Emin Aydın’la yakın ilişkilerinden dolayı Günel’in de benzer bir tartışmanın hedefi olması gerekirdi. Neyse uzatmaya gerek yok. Geçmişte Ömer Günel’in dönemin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkındaki sözleri hala unutulmadı. Buna rağmen kimse Günel’in cezalandırılmasını istemedi. Neyse…

BAYRAM DEĞİL, SEYRAN DEĞİL

Bu günlerde de Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi şirketlerinden İDO ile ortaklık kurup Kuşadası-Samos arasında feribot seferi düzenlediği için ihanetle suçlanmaya başladı. İlginçtir İzmir medyası da garip tartışmanın içine çekildi. İzmir’de bu yönde yayın yapan bir-kaç gazeteci arkadaşa sordum. Hepsinin de yanıtı aynı; Haber servisleri bizzat Kuşadası Belediyesi Basın Bürosu tarafından yapılmış.

Yani Ömer Günel ekibi Özlem Çerçioğlu’na saldırıp, Büyükşehir Belediye Başkanı’nı yıpratmak ve gözden düşürmek için ellerinden geleni ardına koymuyor.

Şimdi gelelim “nezaket” paketine sığdırılmak istenen ziyaretlere.

Bülent Tezcan ve doğal olarak Süleyman Bülbül’ün Özlem Çerçioğlu’nun Aydın Büyükşehir Belediyesi üzerindeki otoritesine hiçbir zaman tahammülleri olmadı. Ama 31 Mart sonrası bu otorite, Kuşadası Belediye Başkanı’nın da elini-ayağını bağlamaya başlayınca rahatsızlık tavan yaptı. Her ne kadar temaslarının içeriğini gizli tutmaya çalışsalar da, gittikleri ilçelerde Belediye ve İlçe Başkanlarını kullanarak meclis üyelerine ulaşıp, önce Çerçioğlu’nun Büyükşehir Meclisi’ndeki hakimiyetini ve otoritesini tartışmaya açmak, ardından da ona muhalif gruplar oluşturma gayretleri şimdiden açığa çıktı.

Yani, büyük ihtimal bundan sonra gizlilik içinde yürütecekleri benzer çalışmalarla Özlem Çerçioğlu’nu Büyükşehir Meclisi’ne hükmedemeyen bir figür haline getirerek itibarsızlaştırmak için ellerinden geleni yapacaklarından kimsenin kuşkusu kalmadı.

Tabii bir de şimdiden Günel’i gelecek dönemin Büyükşehir adayı olarak kabul ettirme çabalarını da es geçmemek gerek.

Ne de olsa, “hayal görmek bedava!” (İ.A.)

Yanıt Bırak

Yanıtı İptal Et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.

Bizi Takip Edin

Anket

vote-image

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?

17%
83%

Önemli Kategoriler

Son Yorumlar

  • user tarafından Sabiha

    Muhteşem yorummmm

    quoto
  • user tarafından Kuşadalı vatandaş

    by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????

    quoto
  • user tarafından Bahattin Karakaya

    Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.

    quoto