KULİS HABER / Yaşadığımız dünya da, memleket de o kadar karışık ki, bu toz duman gündemde burnumuzun dibinde olanları bile göremiyoruz.
Mesela CHP’de yaşananları...
Dalga dalga gelen İstanbul Büyükşehir operasyonları, görevden alınan başkanlar, kayyumlara giden koltuklar aybesrgin görünen yüzü.
Fakat olayın bir de görünmeyen yüzü var...
Malum 38. Olağan Kurultay’ın iptali için davalar birleştirildi ve 30 Haziran’a bırakıldı.
Son gelişmeler nedeniyle mahkemenin Hatay eski Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfi Savaş ve arkadaşlarının başlattığı bu hukuk mücadelesinden Özgür Özel’in Genel Başkan seçildiği 38. Kurultay’ın iptal etmesine kesin gözüyle bakanların sayısı ne hikmetse her gün artıyor.
Böyle bir karar, Kılıçdaroğlu ve ekibinin yeniden işbaşına gelmesi demek.
Ki, Özel döneminin küskünlerinin istediği de bu zaten.
Duyduğuma göre kurultayın iptali için yargı sürecini başlatan Hatay Eski Büyükşehir Belediye Başkanı, Özel ve arkadaşlarının çizik attığı herkesle temasa geçmeye başlamış.
Amaçları cepheyi genişletmek, bundan sonraki bir kurultaya ağırlıklarını koymak.
Ankara’ya kadar uzanan söylentilere göre Lütfi Savaş’a destek veren isimlerden biri de kadim dostu, Aydın Büyükşehir BŞB Özlem Çerçioğlu.
Bu ikili son dönemlerde kendileri gibi küskünlerle sık sık buluşmaya başlamış.
Tabandan gelen mesajları da Kılıçdaroğlu’na iletip eski genel başkanlarının enerjisini yüksek tutmaya çalışıyormuş.
Tabii ki bu cephe, Aydın-Hatay-Ankara hattıyla sınırlı değil.
İzmir’de de aralarında milletvekillerinin de bulundu hatırı sayılır bir taraftar kitlesi edinmişler.
Sürecin finalinde ne olur bilemem.
Çünkü Süleyman Demirel’in söylediği gibi siyasette 24 saat çok uzun bir süre.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal Etİlgili Haberler
Popüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.