clock December 24,2023
Bunun adı resmen gavur eziyeti!

Bunun adı resmen gavur eziyeti!

Kuşadası-Davutlar yolu üzerinde mülkiyeti Hazine’ye ait olan arsada 25 yıllık çiçekçilik yapan Abdullah Özcan, Kuşadası Belediyesi’nin hedefi olmaktan kurtulamadı. Maliye ile “zilliyet” davası devam ederken, önce arazi üzerinde bulunan ve imar barışı ile yapı kullanma izni verilen evi yıkılan, 7 Haziran’da da Kuşadası Belediyesi tarafından çiçeklerine el konulan Özcan’a zabıta tarafından dün yeni bir operasyon gerçekleştirildi. İlk operasyon sonrasında sözlü ve yazılı çağrılar yapılarak el konulan çiçeklerini geri alması istenen Çiçekçi Abdullah Özcan’ın elinde kalan son bitkilere Belediye Zabıtası tarafından yine el konuldu.

7 Haziran’da yaşadığı tahliye operasyonu sonrasında Kuşadası Cumhuriyet Savcılığı’na başvurarak suç duyurusunda bulunan Abdullah Özcan, yargıdan gelecek kararı beklerken Kuşadası Belediyesi’nin girişimi ile elektriği kesildi. Vergi mükellefi olarak faaliyetini sürdürürken bilgisi dışında elektriği kesilen Özcan, bu sorunu ortadan kaldırmak için hemen girişimlerine başladı. Aynı günlerde Kuşadası Belediyesi de Özcan’dan sözlü ve yazılı çağrılar yaparak el koyduğu ve kamyonlara doldurarak götürdüğü bitkileri geri almasını istedi. Belediye’nin 7 gün içinde teslim almasını, aksi takdirde piyasa koşullarına göre kurum tarafından bedelinin ödeneceğini belirttiği yazıların mürekkebi bile kurumadan Kuşadası Belediyesi’nden dün yeni bir hamle geldi. Mesai bitimine çok az bir süre kala Abdullah Özcan’ın 25 yıldır ekmek teknesi olarak kullandığı arsaya gelen Zabıta Ekipleri, ilk partide bırakılan çiçeklere el koyarak alıp götürdüler.

Kuşadası Belediyesi’nin önce çiçeklerine el koymak, ardından da iade etmek için ihtarname bombardımanına tuttuğu çiçekçi Abdullah Özcan, dün geç saatlerde karşı karşıya kaldığı 2. Operasyon sonrasında bu sabah yine Cumhuriyet Savcılığı’nın yolunu tuttu. Hukuksuz bir eylemle karşı karşıya kaldığını vurgulayan Özcan, “Benim faaliyet gösterdiğim arsanın mülkiyeti üzerinde belediyenin en küçük bir yasak hakkı yok. Zilyetlik mahkemesi sürüyor. Dava sürdüğü için Kuşadası Kaymakamlığı, belediyenin tahliye istemine karşı durdurma kararı verdi. Hal böyleyken belediye gelip düzenimi alt üst etti. Bu işi resmen çocuk oyuncağına çevirdiler. Önce alıyorlar, sonra gel al diye çağrı yapıyorlar. Böyle ciddiyetsizlik olmaz. Yapılan resmen gavur eziyeti” diye konuştu.

25 YILLIK  EMEK NASIL TALAN EDİLDİ?

https://slkhaber.com/kusadasi-belediyesi-25-yillik-alin-terine-resmen-el-koydu/

Yanıt Bırak

Yanıtı İptal Et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.

Bizi Takip Edin

Anket

vote-image

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?

17%
83%

Önemli Kategoriler

Son Yorumlar

  • user tarafından Sabiha

    Muhteşem yorummmm

    quoto
  • user tarafından Kuşadalı vatandaş

    by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????

    quoto
  • user tarafından Bahattin Karakaya

    Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.

    quoto