clock December 24,2023
Bu da Kuşadası modeli savunma: Çöplerden çevreye zarar gelmez!

Bu da Kuşadası modeli savunma: Çöplerden çevreye zarar gelmez!

Milli Park sınırında “Moloz Döküm Alanı” açmak amacıyla yapılan imar düzenlemesinin iptali için açılan davanın bilirkişi incelemesine katılan Kuşadası Belediyesi avukatları, girişimi “çevreye zararı olmaz” diye savundu…

 

 

Kuşadası Belediyesi’nin Güzelçamlı’da Milli Park bitişiğindeki bir bölgeyi “moloz döküm alanı” olarak kullanmak amacıyla yaptığı imar düzenlemesinin iptali için açılan davada dün bilirkişi incelemesi yapıldı. 3 bilim adamının katıldığı keşifte belediye avukatları PVC ve asbest içeren atıkların çevre için tehdit oluşturmayacağını iddia edince, aralarında TEMA ve Merdiven Derneği’nin temsilcilerinin de yer aldığı çevreci gruplar isyan etti. Plastik atıkların ve asbestin doğaya verdiği zararın bilimsel olarak kanıtlandığına dikkat çeken çevreciler, belediyenin bu yöndeki savunmasını sert bir şekilde eleştirdiler.

Aydın Büyükşehir Belediye Meclisi’nde kabul edilen 1/5000’lik planların iptali için çevre örgütleri adına davayı açan Avukat Bülent Tokuçoğlu, yasa gereği resmi kurumlardan alınan raporlarda da moloz döküm alanının bölgede yaratacağı tahribata vurgu yapıldığını belirtti. İptal davasının molozların çevreye zarar vermesinin önüne geçmek amacıyla açıldığını anlatan Avukat Tokuçoğlu, “İnşaat atıklarını bir bölgede toplanması, kirliliğin o bölge ile sınırlı kalması anlamına gelmiyor. O atıkların yer altı suları, Mili Park’ta yaşayan hayvanlar, endimik bitki yapısı üzerinde yapacağı tahribat söz konusu. Moloz döküm alanı olarak kullanılmak istenen bölge, Milli Park’ın koruma alanı içine dahil edilmesi gereken bir bölge. Ve Türkiye Milli Park’ın korunması için uluslararası anlaşmalara imza koymuş bir ülke. Dolayısıyla böyle bir bölgenin moloz döküm alanı olarak kullanılması kabul edilemez” diye konuştu. Tokuçoğu,  keşif ve yargı süreci konusunda da şu bilgiyi verdi:

“Bilirkişi olarak atanan şehir plancısı akademisyenler, planlara itirazımızı konum olarak değerlendirecek ve 30 gün içinde raporlarını hazırlayacak. Aynı dosyaya görüş beyan eden resmi kurumların raporların eklenmesiyle de karar verilecek.”

Davayı gören mahkeme tarafından gerçekleştirilen keşfe katılan çevre kuruluşlarından TEMA Vakfı’nın Güzelçamlı Temsilcisi Kemal Arı, Kuşadası Belediyesi avukatlarının ısrarla girişimi savunmasına bir anlam veremediklerini söyledi. Arı, “Daha planlar kesinleşmeden buraya moloz dökülmeye başladı. Moloz diye her türlü çöpü getirip buraya bırakıyorlar. Asbestlisi de var, plastiği de. Şu anda buralar çöpten geçilmez hale geldiyse, resmiyet kazandıktan sonraki halini düşünemiyorum bile. Göz göre göre doğanın yok edilmesine kimsenin izin vermemesi gerekiyor” dedi.

Yanıt Bırak

Yanıtı İptal Et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.

Bizi Takip Edin

Anket

vote-image

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?

17%
83%

Önemli Kategoriler

Son Yorumlar

  • user tarafından Sabiha

    Muhteşem yorummmm

    quoto
  • user tarafından Kuşadalı vatandaş

    by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????

    quoto
  • user tarafından Bahattin Karakaya

    Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.

    quoto