Kuşadası’nda, evlerde bakılan kedi ve köpeklerin bile kaybolmaya başlamasıyla olayın peşine düşen hayvan severler, gördükleri ve öğrendikleri karşısında resmen şok oldu. Çalınan kedilerini kısırlaştırıldıktan sonra sokağa terk edilmiş halde bulan hayvan dostları, operasyonların bir veteriner eliyle yapıldığını öğrenince ne yapacağını şaşırdı.
Sahipli bazı cins kedilerin de evlerinden çalındıktan sonra hamileliklerine son verildikten sonra terk edildiğini gören hayvan dostları, kısa sürede organize olarak şüpheli olayı birlikte araştırmaya başladı. Hayvan severler tarafından yapılan araştırmalarda, Avrupa’da bazı hayvan dernekleri ile temas halinde olan kişi ve grupların, kısırlaştırma ve aşılama karşılığında prim aldıkları belirlendi. Araştırmalarını derinleştiren hayvan dostları, Avrupa’daki derneklerle temas halinde olan bazı kişi veya kişilerin, sayıyı çoğaltmak için sahipli hayvanları bile evlerinden alarak anlaşmalı oldukları veterinerlere götürdüğünü iddia ettiler.
Benzer bir durumun sahipli köpekler için de söz konusu olduğunu ifade eden hayvan dostları, aylar süren araştırmaları sonucunda ulaştıkları bilgileri, “Avrupa’da çeşitli fonlardan desteklenen kuruluşlarla temas halinde olan kişiler, sözde sokak hayvanlarını korumak için bunlarla temasa geçmiş durumda. Bildiğimiz kadarıyla bunlara sokaklardan topladıkları hayvanların kısırlaştırmalarını ve aşılanmalarını sağladıkları hayvan karşılığında bir ücret ödeniyor. Fakat bu durumu iş edinenler daha fazla ücret kopartabilmek için sahipli hayvanları bile toplamaya başladılar. Hayvan aşılı mı, kısırlaştırma yaşı uygun mu hiç umurlarında değil. Gördüklerini alıp anlaşmalı oldukları veterinere götürüyorlar. Daha yavru olduğu halde kısırlaştırmak için yarı beline kadar traşlanmış bir alay kedi bulduk sokaklarda. Hepsi de operasyon sonrası can çekişiyorlardı” sözleriyle ifade ettiler.
Bazı hayvan sahipleri de, Avrupalı derneklerle temas halinde olan kişilerin kedi toplama işini artık profesyonel hale getirmeye başladıklarını savunarak, “Bunlar ağ kullanarak kedi avlıyorlar” iddiasında bulundular.
Sahipli can dostların çalındığı yolundaki iddialar Kuşadası’ndaki hayvan dostlarını karşı karşıya getirdi. Avrupalı bazı kuruluşlarla işbirliği içinde olan ve sağladıkları kaynaklarla sokak hayvanlarının bakımını üstlendiklerini belirten gruplar, bu iddialara şiddetle karşı çıktı.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.