AK Parti Selçuk Teşkilatı’nda Selim Girbiyanoğlu’nun ilçe başkanlığına atanmasıyla başlayan, kongrenin ertelenmesiyle tırmanan krizin sonlandırılması için yeni bir formül bulundu. Atama Başkan Girbiyanoğlu yönetiminde başlayan kopmaları durdurarak işe başlayan İzmir İl Yönetimi, 30 Ekim depremi yüzünden planları devreye sokamadı. Ertelenen çözüm çalışmaları, korona virüs salgının zirve yapması yüzünden bir kez daha gündemden düştü. İl yönetimi, zorunlu koşullar yüzünden Selçuk Krizi’ni “şimdilik” kaydıyla dondurma yolunu seçti. Ancak ilk seçimlere teşkilat tarafından kabul görecek bir isim yönetiminde gitme fikri, çözüm seçeneklerinde ilk sıradaki yerini korudu. AK Parti kulislerinden edinilen bilgiye göre, il yönetiminde olgunlaşan bu formülün hayata geçirilmesi için koşulların uygun hale gelmesi beklenecek. Selçuk’ta uzlaşma koşullarının sağlanamaması durumunda geçici bir süre için Girbiyanoğlu ile devam etmeyi planlayan İl Yönetiminin, Selçuk için öngörülen çözümü il kongresinden sonra da hayata geçirebileceği ifade edildi. Partili kaynaklar, AK Parti’yi seçime götürecek ilçe başkanının atama yoluyla göreve gelmesinin büyük olasılık olduğuna dikkat çekti. AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’nin memleketi olan Selçuk konusunda özel bir hassasiyet içinde olduğu ve son yerel seçimde elde edilen oy oranının altında bir potansiyeli olan isimlere sıcak bakmadığı belirtildi.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal EtPopüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.