Kuşadası’nda geçtiğimiz yıl başlayan yeni nesil “mobil” işyerleri adeta moda oldu. Turizmde yeni sezonun hazırlıkları yapılırken Kuşadası’nın Kuştur’dan Güzelçamlı’ya kadar pek noktasına tekerlekli işletmeler yerleştirildi. Kuşadası Belediyesi’nden izin alarak faaliyete geçtikleri belirtilen bu tür işyerlerinde hijyenin nasıl sağlanacağı merak konusu olurken, aynı bölgelerdeki yerleşik işletmeler duruma tepki gösterdi.
Üretici firmaların Kuşadası’ndan gelen siparişleri yetiştirmekte zorlandığı tekerlekli işyerleri için en cazip noktalar plajlar oldu. Belirledikleri noktalarda satış yapabilmek için işgaliye ödemek koşuluyla belediyeden izin aldığı ifade edilen mobil işyerleri dekoratif görüntüleri ile dikkat çekerken hijyen konusundaki yetersizlikleri dikkat çekti. Sınırlı miktarda temiz su depolama imkanları, lavabo, atık su ve diğer atıklar için bağlantılarının olmayışı yüzünden çevre sağlığı için tehdit niteliğindeki bu tür işyerlerinin sayısı giderek artarken, aynı noktalarda faaliyet gösteren yerleşik esnaf durumun haksız rekabete yol açmasından yakındı. Kendilerinin kayıtlı işletme olarak başta kira olmak üzere pek çok mali sorumlulukları bulunduğunu belirten işletmeler, tekerlekli işyerlerinin halk sağlığı açısından da risk oluşturduğuna dikkat çekti. Yerleşik işletmelerin hijyen konusunda her türlü olanağı sunduğuna ve bu konuda sürekli denetlendiğini anlatan işletmeciler, “Bunlarda vatandaşın elini yıkayacağı bir lavabo bile yok. Diyelim ki lavabo koydular. Pis suyu nereye akıtacaklar. Birileri para kazansın diye güzelim plajlarımız kirlenecek. Buna izi verilmemesi gerekir” diye konuştular.
Bu arada üretici firmalardan alınan bilgiye göre yeni nesil işyerleri için toplu siparişler verildi. Üreticilerin bu açıklaması, belli kişilere ayrıcalık tanındığı ve zincir oluşturmalarına göz yumulduğu endişesini gündeme getirdi. Ancak üreticiler sipariş sahiplerini açıklamadığı için imtiyazlı seyyarların kim olduğu şimdilik öğrenilemedi.
Yanıt Bırak
Yanıtı İptal Etİlgili Haberler
Popüler Haberler
Anket

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?
Güncel
Son Yorumlar
-
tarafından Sabiha
Muhteşem yorummmm
-
tarafından Kuşadalı vatandaş
by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????
-
tarafından Bahattin Karakaya
Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.