clock December 24,2023
35 milyonluk ihale yapılmadan pis kokular yükselmeye başladı!

35 milyonluk ihale yapılmadan pis kokular yükselmeye başladı!

Kuşadası Belediyesi, 822 günlük araç kiralama şartnamesinde, tarihinde hiç kullanmadığı araçları istedi...

Bu yılın başından beri yaptığı tüm araç kiralama ihaleleri olay olan Kuşadası Belediyesi, 17 Ağustos’ta yapacağı yeni ihale öncesinde hazırlanan şartname ile yeni tartışma konusu oldu. Belediyenin 115 araç için açtığı ve yaklaşık 35 milyon lirayı bulacağı ifade edilen ihalede istediği araçlardan bazılarının Türkiye’de üretilmediği, Aydın dahil pek çok büyükşehir belediyesinin bile bu modelleri kullanmadığı ifade edildi. İhaleye katılmak amacıyla teknik şartname alan bazı firma temsilcileri, istenen koşulların “adrese teslim” ihalelerde rastlanan türden olduğunu savundular.

2020 yılı sonuna kadar araç kiralama hizmetini “açık ihale” yoluyla alırken, yeni yılla birlikte tartışmalı 21/B yöntemini tercih etmeye başlayan Kuşadası Belediyesinin 17 Ağustosta yapacağını duyurduğu açık ihalenin teknik şartnamesinde yer alan 3 tip araç kafalarda soru işareti yarattı. Şartnamenin 9. sırasında bulunan “4x4 Çift Kabin Damperli Kamyon (5 m3)” ün Türkiye’de üretilmediğini belirten bazı firma temsilcileri, bu aracın teslim tarihinin 01 Aralık olarak belirtilmesini manidar buldular.

Aynı şartnamenin 25. maddesinde yer alan “6 tekerli, 4 çekerli panelvan şeklindeki mobil yıkama aracı”nın da özel bir model olduğuna dikkat çeken sektör temsilcileri, bu aracın teslim tarihinin 1 Kasım olmasını anlaşılmaz bir durum olarak değerlendirdiler. Şartnamenin 26. Maddesindeki “4x4 kayar kasalı sepetli bom”un Kuşadası’nda kullanım alanı bulunmadığını savunan iddia sahipleri bu aracın teslim tarihi olarak 1 Ocak 2022 tarihinin gösterilmesinin yoruma açık olduğunu iddia ettiler.

Kuşadası Belediyesi’nin araç kiralamak amacıyla 26 Mart’ta ihaleye çıktığını, ancak şartnamedeki bazı yerine getirilmesi mümkün olmayan hükümler nedeniyle ihalenin iptal edilerek hizmetin, aynı tarihten itibaren yine 21/B yöntemi ile 1 Ocaktaki ihaleyi kazanan İstanbullu Uzman Personel Destek Hizmetleri Ltd. Şti.’ne verildiğini anlatan bazı firma yetkilileri, bedeli 35 milyon lirayı bulması beklenen ihalenin şartnamesi ile ilgili çekincelerini şöyle ifade ettiler:

“Diğer araçlardan sonra teslim edilmesi istenen modeller ciddi sıkıntı. Bir kere Türkiye’de üretimi yok. Üretimi olmadığı için de yedek parça ve servis bakımından sıkıntılı. O araçlar hemen teslim yerine ileriki tarihlerin işaret edilmesi kafa karıştırıcı. Bu şartlar altında kimse cesaret edip de bu ihaleye giremez. Kısacası hizmeti üstlenen firma, Ağustostaki ihaleyi de kazanırsa şaşırtıcı olmaz.”

Yanıt Bırak

Yanıtı İptal Et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak.

Bizi Takip Edin

Anket

vote-image

Hangi haber sitesini daha sık kullanıyorsunuz?

17%
83%

Önemli Kategoriler

Son Yorumlar

  • user tarafından Sabiha

    Muhteşem yorummmm

    quoto
  • user tarafından Kuşadalı vatandaş

    by Serkan diye saçma sapan bir restoran meyhane yaptılar milli parkın içine!!!!!! Çok lazımdı sanki?????? by Serkan nedir ya? Serkan kim?? Gitmiş aynı adam şimdi de Karasu koyunda da plajın üstüne denize sıfır kalana kadar şemsiyeler şezlonglar koymuş parayla veriyor. Böyle bir saçmalık var mı ya????

    quoto
  • user tarafından Bahattin Karakaya

    Merhaba, Kuşadası’nda Bir Ağustos tarihinden itibaren misafir olarak kalmaktayım. Daha önceki yıllarda da tatil amaçlı bulundum. Kuşadası’na her gelişimde Dilek Yarım Adası Milli parkına da gitmekteyim. 52 yıl önce İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesinden mezun olarak aynı yıl Orman Genel Müdürlüğü Mersin Orman Bölge Müdürlüğü Mersin Orman İşletme Müdürlüğü Namrun Orman Bölge Şefliğinde göreve başladım. Yedi sene bu bölge müdürlüğünün Mut, Erdemli gibi farklı yerlerinde orman bölge şefliği yaptım. Çalıştığım bölgeden de anlayacağınız gibi yüzlerce orman yangınında bulundum. İlerleyen yıllarda orman İşletme Müdürlüğü hatta Orman Bölge Müdürlüğüne kadar taşrada bulunan bütün görevlerde çalıştım. Büyük küçük yüzlerce yangının söndürülmesinde yangın idare amirliği yaptım. Özgeçmişimden kısaca bahsetmemin nedenine gelince; Meslek duyarlılığı ve doğa sevgisi diyelim. Gördüklerim karşısında panikteyim. Dilek yarımadası harika bir doğal güzellik ama her an kaybedilmekle yüz yüze. Her yanı ormanla kaplı koca bir yarımada. Ama yangın öncesi alınması gereken tedbirlerden hiç birisi alınmamış. Yarım adanın ucundan başlayacak bir yangın Söke’de son bulacaktır. Rüzgarı hiç eksik olmayan bir bölge olması nedeniyle yangın çıktığında durdurmak için şerit açılacak zaman olmayacak ve yangın hızla ilerleyecektir. Halbuki şimdiden yangın şeritleri açılsa şeritlerin iki tarafında yangına dayanıklı türler ile şeritler takviye edilse ve her yıl bu şeritler iki defa temizlense bir yangın çıktığında müdafa hattı hazır olur ve yangın savaşçıları ateşi bu siperlerde bekler. Alevler geldiğinde de itfaiye araçları ve arazözler ile hızlıca söndürürler. Buna karşı hemen şu savunmaya geçişecektir. Efendim milli parklara dokunulamaz. Biz dokunmazsak yangın yok eder. Burada başlayacak bir yangını sürekli batıdan esen bir rüzgar varken ne uçak nede helikopter söndüremez. Bu alanlarda mangal yakılması gibi ateşli piknik yapılmasına izin verilmesi tam bir cinayettir. Şahsi kanaatimce Dilek Yarımadası için orman yangınına karşı acil eylem planı yapılmalı ve hiç vakit kaybetmeden uygulanmaya geçilmelidir. Çünkü bu hali ile Dilek Yarımadası Milli Parkı yanmaya mahkümdür.

    quoto